Yorum Köşesi: The Lovely Bones (2009)

Susie Salmon'ın hikayesi. Birden dünyadan göçen bir kızın özgür kalabilme hikayesi.

2 saatlik süresi boyunca insanı ölüm hakkında, sevdiklerimiz hakkında ve dünyanın adil olmayan karanlık tarafıyla ilgili düşünmeye sevkeden ve süresi boyunca insanı filme güçlü sayılabilecek bir şekilde bağlayan bir film.

Beklentim oldukça düşük olduğundan mı filmi sevdim bilmiyorum ama gecenin bir yarısı çok iyi gitti. Peter Jackson, kendi kalitesine göre düşük ama yine de ortalamanın üstü bir iş çıkartmış. Belki azıcık daha kısa tutsa filmi, daha yoğun bir şekilde bağlanabilirdik filme.

Belki de hüngür hüngür ağlatmak istemedi bizi Peter Jackson. :) Çünkü film bittiğinde, film amacını gerçekleştirmiş gibi hissediyorsunuz.

Oyuncu seçiminin ise filmin en kötü yanı olduğunu belirtmem gerek. Mark Walhberg'i o saçlarla görünce garipsemeden edemiyorsunuz.Aynı şey Rachel Weisz ve Susan Sarandon için de geçerli. Sergiledikleri oyunculuk da vasatın altında kalıyor ne yazık ki. Oyunculuk konusunda ise tek tatmin eden Stanley Tucci tabii ki. Susie'mizi oynayan Saoirse Ronan da altta kalmamış diyebilirim. Filmde gözlerimi doldurabilen tek kişiydi.

Dram izleyecek havanız olduğunda bir şans vermenizi tavsiye ederim.

Imdb - Fragman